Bir Street Fighter Nostaljisi

Street Fighter, özellikle benim kuşağımdan olanların geçmişinde özel yeri olan bir oyundur. O yüzden (nerden aklıma geldi bilemiyorum) madem bir blogum var yeri geldikçe eski dostları anayım, anmaya da Street Fighter'dan başlayayım dedim.


SF, her ne kadar CapCom firması tarafından 1989 yılında piyasaya sürülmüş olsada, bizim geçmişimizde yer eden, en taktir edilip oynanılası olanı 1992'de çıkarılan SF II versiyonudur. (ve pek tabii ki SF II')

Bilgisayar oyunlarıyla ilgili her yazışımda tekrarladığım gibi, yeni nesil PC ve Konsol oyunları, biraz oyun olmaktan çıkıp ciddi birer uğraş halini aldıkları için, aramızda onlardan bahsederken, bir iş hakkında konuşuyormuş gibi davranıyoruz. Ama 80'li yılların ürünü olan SF, o yılları yaşamış olanlar arasında, hala akla geldikçe eğlenceli ve sonu gelmeyen sohbetlere konu olabiliyor. Çünkü herbirimizin SF hakkında uzaktan yakından bir anısı bir yaşanmışlığı vardır, bunu inkar edemeyiz:)

Daha sonradan filmi de çekilen (çok ama çok gereksiz bir filmdi) SF'ın yeni ve modern versiyonları yapılmış olsa da, SF dendiği zaman anlamamız ve oynamamız gereken, çekirdek dövüşçü kadrosunun olduğu, SF II ve SF II' versiyonlarıdır. Daha sonra çıkan SF'lar da, hem karakter sayısı artmış hem de hareketlerin boku çıkmıştır. Oysaki bir foryuuuuken (Shoryu-Ken) ya da bir aduuuuken'in (Ha-Do-Ken) zırt pırt yapılabilen atraksiyonlar olması yerine, zor ve yeri geldiğinde yapılabilmeleri daha makbuldür:))

Bütün bunların yanında SF'ın ve bütün bu tip oyunların, eski tip joysticklerle ve ayakta oynanmaları gerekir:) (klavyeden oynayınca gerçekten birşeye benzemiyor) Gerçi bu tip oyunların en iyi oynandığı yerler, şimdi ünvanlarını internet cafelere kaptırmış olan, atari salonlarıdır. Ancak bu mekanlarda da, devamlı başına dikilip, "geçemiyorsan senin yerine geçeyim" diye ahlaksız tekliflerle tacizde bulunmayı kendilerine meslek edinmiş insan evlatları bulunurdu. Onlar olmasa, sen oynarken senden daha iyi oynayabilen biri yanına girip, oyunda senin bir güzel ağzını burnunu kırarak, jetonunun yanmasına vesile olanlar olurdu. Hooof! Ne sıkıntılıymış... Evde oynasan bir türlü, salonda oynasan başka türlü, huzur yok. En iyisi, SF için komple bir atari salonu konsolu yaptırmak:)

Neyse, şimdi SF'ın çekirdek kadrosunu oluşturan arkadaşlarımızı burda kısaca tanıtarak anmak ve selam göndermek istiyorum:)

KEN MASTERS : Ryu ile birlikte en fazla tercih edilen dövüşcümüzdür. Ama ne yalan söyliyeyim, her zaman Ryu'dan biraz daha iyiydi:) Adamı Ho-Do-Ken ve Shoryu-Ken manyağı yapar. Ayrıca zengin çocuğudur... Para artık ona ne yaptıracağını şaşırttığı için kendisini kavgaya dövüşe vermiştir. Ne zaman ki, Ha-Do-Ken'leri ve Shoryu-Ken'leri teker teker değilde üçer beşer atmaya başlamış, o zaman da mertlik bozulmuş ve oyun çığrından çıkmya başlamıştır. Ayrıca Ken kardeşimizde aynı kıyafetin lacivert renklisi de mevcuttur.

RYU: Ryu için Ken'in Japon versiyonu da diyebiliriz. Hep ikinci adam olagelmiş, asla Ken kadar popüler olamayıp onun gölgesinde kalmıştır. Ama Ken'e göre daha karakterli bir arkadaşımızdır. Ken Shoryu-Ken konusunda uzmanlaşmışken, Ryu daha çok Ho-Do-Kenci bir kişiliğe sahiptir. Ancak hakkında yazması sıkıcı bir hal almaya başladığı için bir diğer karaktere geçilmiştir.



CHUN - LI: Street Fighter'ın ilk bayan dövüşcüsüdür. Adamı havada kapıp yere çarpar, tersi pistir. Yep Yep diye tabir ettiğimiz tekmeler konusunda uzmanlaşmıştır.(aynı anda hem kafanı hem kıçını kırabilecek kadar uzman)
Oyundaki tek Çin vatandaşıdır. Daha ileriki ünitelerde bahsedecek olduğumuz M.Bison adlı kişi, bu kızımızın babasını darp etmek suretiyle öldürmüştür. Bu yüzden Chun-Li'de kendisini intikam peşinde, bu kavga dövüşün içinde bulmuştur. Erkek miletinin alayına gıcıktır.


E. HONDA: Hemen belirteyim, isminin başındaki E harfinin açılımı "Edmound"dur. Bu niye bu kadar önemli, çünkü bizler küçükken bunu bilmediğimiz için herbirimiz o E harfine kıçımızdan bir şeyler uydururduk. (Eşek, Enayi, Ebdoplazmik retikulum vs. vs.) Bunun dışında hafızamda yer eden başka bir husus, E.Honda'nın kırmızı don giydiğiydi. Bunu da, yenildiği zaman yere yığılınca açılan kıçından biliyoruz:)
Street Fighter'ın ilk bonus bölümü olan arabayı parçalama kısmının en başarılısı da bu şahsiyettir. Kırmızı don giydiği için hakkını yeyecek halimiz yok:) Hareket olarak da, adama yaklaşık on metreden uçan kafa atabiliyor.

BLANKA: Yeşil, vahşi, insanlıktan çıkmış bir mahlukattır. (ama hepimizde olduğu gibi onunda özünde iyi huylu sevimli bir yaratıkcık olduğuna eminim) Adama elektrik vermekten kafasını ısırmaya kadar her türlü pisliği yapar. Oyunu Blanka ile bitirdiğimiz zaman kayıp olan ailesine kavuştuğu gibi bir şey hatırlıyorum:) Ailesi kayıp olduğu için bu arkadaşı dişi bir jaguarın büyüttüğü rivayet edilir.


ZANGIEF: az tercih edilen, hantal, kıllı, yarma gibi bir abimizdir. Ne tesadüftür ki bu da kırmızı don giymekten kendini alamaz. Rus (S.S.C.B.) vatandaşıdır. Kendi etrafında kollarını açarak döne döne adama çakar ama pek işe yarayan bir hareket değildir. Daha çok taktir ettiğim hareketi, rakip müsabıkı ters çevirip, bacaklarının arasına alıp zıplayarak onu yere vurduğu- üstüne oturduğu da diyebiliriz- bir nevi pankreas hareketidir. Gerçekten anlatması bile zor oldu. Oyunu Zangief'le bitirdiğimiz zaman Gorbaçov'la dans etme şerefine nail oluyoruz.

DHALSIM: Bu arkadaşımızın eli kolu rahat durmaz, her yere uzanmak ister, Yeri gelir ateş tükürür, yeri gelir kafa atar, ama çok piste dayak yer. Yakın dövüş konusunda çok yetersiz olduğu için, yakınına yaklaşabilirseniz çok rahatlıkla ağzını burnunu kırıp eline verebilirsiniz.
Dhalsim Hindistan vatandaşıdır ve aslen Bombay'ın içindendir.




GUILE: En hafif tabiriyle piçin tekidir. Ken'den daha da artisttir. Rakibini indirdikten sonra ilk iş olarak saçlarını tarar. (saçlarını jiletle taradığı yönünde iddialar var:)) Oyunu Guile'la bitirince doğru dürüst bir şey olmuyodu sanırım, ya da ben hatırlamıyorum. ABD ordusunun bir üyesidir. Alekspuuuuu şeklinde tasvir edebileceğimiz bir atraksiyonu vardır. Bir de hava saldırılarına karşı bizlerin jilet çekme diye tabir ettiğimiz bir savunma methodu vardır ki çok başarılıdır. Bu arkadaşa havadan değil karadan saldırılmalıdır. Özet olarak; hıyarın önde gideni geride durmayanıdır.


BALROG: Street Fighter'ın boksörüdür. Anca yumruk atar, tekmelerini kullanmak hiç aklına gelmez, o yüzden tekme tuşları ziyan olur. Güçlü abiler grubuna giren dörtlünün ilkidir. Bu kişilikle pek bir yaşanmışlığım yoktur. Tanımam anlamam döverim.





VEGA: Esrarengiz ve psikopat bir kardeşimizdir. Elinde tırmık, yüzünde maske tellere tırmanır, insana tepeden bakar, manyak manyak lüzumsuz hareketler içine girer, adabıyla dövüşmez. Zaten Vega seçebileceğimiz karakterler arasında değildir. (Tabii ki II ve II''dan bahsediyorum sonrası beni ilgilendirmez) Oyunun sonlarına doğru karşılaştığımız Vega insanının hareketlerini fazla hatırlamıyorum.



SAGAT: Tayland'lı bir Thai Box temsilcisidir. Tek gözü yoktur ama sırık gibi boy, atletik bir vücut sahibi olduğundan insanı adam akıllı hırpalamayı bilir. En önemli silahlarından biri, biraz Shoryu-Ken'i andıran Tiger Uppercut'dır. Sondan bir önceki rakibimiz olması vesilesiyle insana bir hayli sopa atabilir. Uzakta dövüşmekte, fazla yüz göz olmamakta sonsuz faydalar var:)




M.BISON: SF'daki son rakibimizdir. Bu arkadaşı da indirme konusunda muvaffak olabilirsek oyunu bitirmiş oluyoruz. Adının başındaki M. nedeniyle bu arkadaşta Mister Bison olarak anılırdı. (yani ikinci bir E. Honda vakası:)) Kendisinin tam adı Major Bison'dur. Bazı SF versiyonlarında adı Vega olarak da geçer. Derin ve karmaşık bir kişiliktir. Onca hengame arasında o kafasındaki şapka hiç düşmez adamı sinir eder. Bunun da Blanka kadar olmasada türlü elektrik verme aktiviteleri vardır. Kısacası karanlık bir adamdır, yatacak yeri yoktur:)

Street Fighter olayı böyle. Şimdi bir video ekliyorum. Bu videoda Street Fighter II' CE versiyonuyla oynayıp Ken'le oyunu bitiren bir arkadaşımızı göreceksiniz. Bilenler için iyi bir nostalji bilmeyenler için oyun hakkında iyi bir fikir olacağını umuyorum:) (video ekranının sağ alt köşesindeki düğmeye tıklayarak tam ekran yapabilirsiniz)