Altın Heykelciğin Peşinde (2)

Dünkü yazımda, en iyi film, en iyi erkek oyuncu ve yabancı dilde en iyi film adayları konusunda çeşitli türlerde ahkamlar kesmiştim. Bugün de aynı işleme, "Akademi Ödülleri" nin en eğlenceli kategorisi olan animasyon adaylarıyla devam edeceğim. Ancak şu da bir gerçektir ki, 24 dalda verilen ödüllerin herbiri hakkında bir fikir beyanında bulunacak değilim. Çünkü niyetim kapsamlı bir "Oscar" analizi yapmak yerine kendine münhasır bir yazı yazmak.

Geçen yıllarda olduğu gibi, bu yılda öne çıkıp ben bu ödülü alırım diyen animasyon adayımız, bir Pixar yapımı olan "Ratatouille". Zaten "Akademi Ödülleri" nin önceden kestirmesi en kolay kategorilerinden biri de "En İyi Animasyon" filmidir.
İkinci animasyon adayı olan "Persepolis" hakkında da çok şey duydum ve okudum. Ancak tembel bir insan olduğumdan dolayı henüz izleyebilmiş değilim. Onu da izlemek, bir çoğu gibi Oscar'dan sonraya kaldı. (İnsan bu yazıyı yazmadan önce oturur adayları bir izler öyle değil mi? Değil. Bir çok yorum var internette, herbiri filmleri izleyip yorumlamışlar. Mühim olan izlemeden bu yorumları yapabilmek. İşte bende size farklı olanı sunmak üzere burdayım:)

Ama "Persepolis" hakkında bir kaç küçük anekdot vereyim de yazı iyice boş olmasın. "Persepolis Satrapi'nin çok satan çizgiromanından beyazperdeye uyarlanmış. (az satan çizgiromanların da uyarlanmasını istiyoruz) "Cannes Film Festivali" nde "Jüri Özel Ödülü" nü almış. İçeriği itibariyle, İran'ın sert tepkilerini çekmiş.

Üçüncü Animasyon adayımız "Surf Up". Burada da danscı penguenlerin yerini surfcü penguenler almış, ben şans tanımıyorum. Çünkü papaz her sene penguene oy vermez. (geçen yılı hatırlayacak olursak "Neşeli Ayaklar" en iyi animasyon ödülünü almıştı.

Bu yılda Oscar'ı iki yıl önce olduğu gibi TV sunucusu ve komedyen John Stewart sunacak. O da tüm Amerikalı komedyenler gibi çok ve hızlı konuşuyor. Yani yine hızlı hızlı altyazıları okumak durumunda kalacağız. Ama spontane tercüman olması daha büyük bir felaket olacağından böylesi daha iyi.

Akademi Ödülleri'nin en karizmatik kategorisi hangisidir diye sorulacak olursa, tabii ki "En iyi yönetmen" ödülü diye cevaplamak icap eder. Çünkü sözkonusu Oscar olduğunda, yapılan en "cool" yorumlar bu kategori için yapılır. Yine çünkü, bu konuda konuşabilmek için, teknik ayrıntılara hakim olmak gerekir ve bu yüzden, yorumcular en asortik analizleri yapabilmek için birbirleriyle yarışırlar. "... çünkü bu film, bariz bir şekilde yönetmenliği ön plana çıkarmış..." gibi yorumlar duyarız. (İşte o an ordan uzaklaşmanın vaktidir) Ben teknik ayrıntı meraklısı bir yaradılışa sahip olmadığım için, sonucunu merak etsemde, sonucu duyduktan sonra, hiçbir zaman bol ünlemli tepkiler vermem. (Kısacası fazla umursamıyorum dersek kafi olacak) O yüzden adayları sıralamayacağım, zaten en iyi yönetmen tahminimide dün yapmıştım.

Bu yazının üçü çekilir mi bilemiyorum (yani üçleme olur mu anlamında) Ama belki yarın film müzikleriyle ilgili bir kaç şey yazabilirim.

son söz olarak da; ...annnddd oscar goesss toooooo..... demek istiyorum:)